Hoćete li se kladiti što će se dogoditi kad ju nas četvoro dodirnemo?
Dördümüz birden dokunduğunda ne olacağı hakkında bahse girmek isteyen var mı?
Nas četvoro želimo smjesta vidjeti Čarobnjaka.
Büyücüyü hemen görmek istiyoruz. Dördümüz birden.
Rekli su da će biti sobe za nas četvoro i rent-a-car auto.
Dört kişilik odalar ve kiralık bir araba olacağını söylemişlerdi.
250 $ po osobi ispada da ćemo nas četvoro platiti 100000 $ za svadbu u vlastitoj kući.
250 dolar, kendi evimizdeki düğüne katılmak için 1000 dolar vermemiz demek. Bu yüzden de listeyi,..
Možemo otići do komore i da budemo sigurni, samo nas četvoro.
Odaya gidip güvende olabiliriz, sadece dördümüz.
Možda kad dobijem ovaj posao možemo da proslavimo, nas četvoro?
Belki bu işe girdiğim zaman, bir gece dışarı çıkıp bunu kutlarız, ne dersin?
Nas četvoro na jednom mestu, pravi je pakao.
On saat boyunca dördümüz bir arabada cehennem demektir.
Samo nas četvoro zna za to.
Tabii ki var. Şimdilik sadece dördümüz bunu biliyor.
Baš sam mislio... i Rita Sue i ja smo mislili da bi bilo lijepo kad bi nas četvoro, ti i ja i Libby, i, ovaj...
Biliyor musun düşünüyorum da-- Rita Sue ve ben, birlikte yemek yemenin çok hoş olacağını düşündük. Dördümüz, sen ben Libby ve,
Nas četvoro zbližile smo se na satovima za trudnice.
Dördümüz aynı Lamaze sınıfında olduğumuzdan çok yakındık.
Nas četvoro smo planirali otići zajedno na odmor. Nakon što izađe kuhar.
Yemek kitabı piyasaya çıktıktan sonra dördümüz beraber tatile gitmeyi planlıyorduk...
Nas četvoro smo čuli muziku, i tražili jedni druge.
Biz dördümüz müziği duyup birbirimizi bulduk.
Ako nas četvoro budemo tražili, naći ćemo ga mnogo brže.
Olmaz! Dördümüz birden ararsak, onu daha çabuk buluruz.
Da se dogovorimo da nas četvoro zajedno čekamo Novu godinu?
Ne dersiniz, şimdiden yılbaşını dördümüz birlikte geçireceğiz diye sayalım mı?
Znaš, da se zezamo još malo... nas četvoro...
Bilirsin, son bir kaçamak, sadece dördümüz.
Od nas četvoro, tvoj brat je jedini koji je vjerojatno ubio čovjeka, osim ako ne računamo slučajna ubojstva, gdje bi i Gus bio u igri.
Shawn! - Dört kişiyiz ve içimizde adam öldürmek gibi bir deneyimi olan sadece kardeşin tabii, daha önceden Gus'un şahit olduğu kazayla ölümleri saymazsak.
Thomas je rekao da samo nas četvoro možemo biti tu.
Thomas sadece dördümüzün buraya gelebileceğini söylemişti.
Dobro, kada smo poslednji put jeli zajedno, samo nas četvoro?
Pekâlâ, son olarak birlikte sofraya oturmamız ne zamandı dördümüzünde oturduğu zaman?
Neko tko se oslanjao na to da ćemo nas četvoro da se razdvojimo tako da može da preuzme naš identitet.
Kimliklerini sürdürebilmeleri için dördümüzün de ayrı olmasını muhtaç olan birisi... Şekil değiştiriciler?
Ne znam imaš li neke planove za večeras, ali Tajler je mislio da bi bilo lijepo kada bismo nas četvoro izašli.
Bu gece planın var mı bilmem ama Tyler ikili randevuya çıkarsak eğlenceli olacağını söylüyor.
On samo želi provesti jedan vikend sa nas četvoro.
Ailecek son bir haftasonu geçirmemizi istiyor.
Zašto nas četvoro ne odemo negde na piće i vidimo šta se desiti.
Dördümüz gidip biraz içecek alalım ve bu olayın nasıl meyvesini verdiğini görelim.
Nas četvoro može uživati u zajedničkoj večeri.
Dördümüz birlikte keyifli bir yemek yiyebiliriz.
Džejmse, moramo da napravimo večeru u rezidenciji, samo za nas četvoro.
James, yemeği konutta yiyelim, yalnızca dördümüz.
Reći ću mom uredu da pozove tvoj da zakažemo tu večeru za nas četvoro u rezidenciji.
Bürom, senin büronu arayıp konuttaki dört kişilik yemeğin programını yapar. Eğlenceli olacağa benzer.
Ako se nas četvoro uključi, minimizirat ćemo rizik.
Bu işe dördümüz birlikte girersek riski en aza indirgeyebiliriz.
Yani dördümüzün de aynı şeyi yapması gerekiyor. 